Kripto varlıklar alanında, yeni projelerin token oluşturma işlemi (TGE) yatırımcıların takip etme odak noktası olmuştur. Ancak, son zamanlardaki piyasa performansı, göz ardı edilemeyecek bir olguyu yeniden doğrulamıştır: Çoğu proje, "yüksek getiri, yüksek akış, yüksek performans" bu üç hedefi aynı anda gerçekleştirmekte zorlanıyor. Bu olguya "TGE'nin kutsal olmayan üçlüsü" denilebilir.
Bu üç yaygın durumu derinlemesine analiz edelim:
Öncelikle, yüksek getirinin ve yüksek hacmin bir arada bulunduğu projeler, örneğin son zamanlardaki ZBT, genellikle şu durumlarla karşılaşır: Proje ekibi, büyük miktarda Token'ı önceden dağıtır ve büyük borsa fiyatlarının yüksek açılması, açılış sonrası fiyatın hızla düşmesine neden olabilir. Bu tür bir "sulama" olayı, yatırımcıların dikkat etmesi gereken bir durumdur.
İkincisi, bazı projeler yüksek getiri ve yüksek performansı hedeflerken, başlangıçtaki trafiği feda etmeyi seçiyor. Bu tür projeler genellikle büyük borsalarda hemen listelenmez, bunun yerine küçük ticaret platformlarında veya doğrudan zincir üzerinde işlem yapmayı tercih ederler. Tokenleri kademeli olarak toplayarak ve ekosistemi geliştirerek, nihayetinde büyük borsalara giriş yaparak trafiği yavaş yavaş artırırlar.
Üçüncü durum, yüksek hacim ve yüksek performansın bir arada bulunmasıdır, ancak kazançlar sınırlı olabilir. Bu tür projeler genellikle katı bir Token kontrol stratejisi benimser ve erken destekçilere fazla pay vermez. Büyük borsalarda listelense bile, proje ekipleri hala önemli bir operasyon alanına sahiptir.
Bu "Kutsal Olmayan Üçlü"yü anlamakla, yatırımcılar TGE sonrası piyasa performansını daha iyi tahmin edebilirler.
Dikkate değer olan, her projenin kendine özgü yanları olduğudur. Örneğin Monad ve Polymarket gibi yeni projelerin, bu Kutsal Olmayan Üçlü içinde kendilerini nasıl konumlandıracakları hala piyasanın takip ettiği bir odak noktasıdır. Yatırımcılar, bu projelere katılırken, projenin Token dağıtım stratejisini, listeleme planlarını ve uzun vadeli gelişim potansiyelini dikkate almalı ve sadece kısa vadeli piyasa performansına kapılmamalıdır.
Hızla değişen Kripto Varlıklar pazarında, bu temel kuralları anlamak yatırımcıların daha akıllıca kararlar vermesine yardımcı olacak, aşırı spekülasyon tuzaklarına düşmekten kaçınmalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda, projelerin üç hedef arasında nasıl bir denge kuracağı da projenin uzun vadeli başarısının belirleyici faktörlerinden biri olacaktır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Kripto varlıklar alanında, yeni projelerin token oluşturma işlemi (TGE) yatırımcıların takip etme odak noktası olmuştur. Ancak, son zamanlardaki piyasa performansı, göz ardı edilemeyecek bir olguyu yeniden doğrulamıştır: Çoğu proje, "yüksek getiri, yüksek akış, yüksek performans" bu üç hedefi aynı anda gerçekleştirmekte zorlanıyor. Bu olguya "TGE'nin kutsal olmayan üçlüsü" denilebilir.
Bu üç yaygın durumu derinlemesine analiz edelim:
Öncelikle, yüksek getirinin ve yüksek hacmin bir arada bulunduğu projeler, örneğin son zamanlardaki ZBT, genellikle şu durumlarla karşılaşır: Proje ekibi, büyük miktarda Token'ı önceden dağıtır ve büyük borsa fiyatlarının yüksek açılması, açılış sonrası fiyatın hızla düşmesine neden olabilir. Bu tür bir "sulama" olayı, yatırımcıların dikkat etmesi gereken bir durumdur.
İkincisi, bazı projeler yüksek getiri ve yüksek performansı hedeflerken, başlangıçtaki trafiği feda etmeyi seçiyor. Bu tür projeler genellikle büyük borsalarda hemen listelenmez, bunun yerine küçük ticaret platformlarında veya doğrudan zincir üzerinde işlem yapmayı tercih ederler. Tokenleri kademeli olarak toplayarak ve ekosistemi geliştirerek, nihayetinde büyük borsalara giriş yaparak trafiği yavaş yavaş artırırlar.
Üçüncü durum, yüksek hacim ve yüksek performansın bir arada bulunmasıdır, ancak kazançlar sınırlı olabilir. Bu tür projeler genellikle katı bir Token kontrol stratejisi benimser ve erken destekçilere fazla pay vermez. Büyük borsalarda listelense bile, proje ekipleri hala önemli bir operasyon alanına sahiptir.
Bu "Kutsal Olmayan Üçlü"yü anlamakla, yatırımcılar TGE sonrası piyasa performansını daha iyi tahmin edebilirler.
Dikkate değer olan, her projenin kendine özgü yanları olduğudur. Örneğin Monad ve Polymarket gibi yeni projelerin, bu Kutsal Olmayan Üçlü içinde kendilerini nasıl konumlandıracakları hala piyasanın takip ettiği bir odak noktasıdır. Yatırımcılar, bu projelere katılırken, projenin Token dağıtım stratejisini, listeleme planlarını ve uzun vadeli gelişim potansiyelini dikkate almalı ve sadece kısa vadeli piyasa performansına kapılmamalıdır.
Hızla değişen Kripto Varlıklar pazarında, bu temel kuralları anlamak yatırımcıların daha akıllıca kararlar vermesine yardımcı olacak, aşırı spekülasyon tuzaklarına düşmekten kaçınmalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda, projelerin üç hedef arasında nasıl bir denge kuracağı da projenin uzun vadeli başarısının belirleyici faktörlerinden biri olacaktır.