
Merkeziyetsiz finans (DeFi) sektörünün hızlı büyümesi, kripto yatırımcılarına yeni pasif gelir fırsatları sunarken, maksimum getiri için temel finansal göstergeleri doğru anlamak büyük önem kazanmıştır. Bu göstergeler arasında Yıllık Faiz Oranı (APR) ve Yıllık Getiri Oranı (APY), yatırımcıların potansiyel kazançlarını veya borçlanma maliyetlerini değerlendirmelerinde temel rol oynar. 2020’deki çığır açan “DeFi Yazı” ile başlayan patlama ve devam eden kullanıcı artışı sayesinde, bu terimler staking platformlarından borç verme protokollerine kadar DeFi’nin birçok alanında yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kripto piyasasında APR ve APY göstergelerini karşılaştırırken, her ikisinin de bir yılda tahmini faiz ödemesi veya ödül miktarını ifade ettiğini, ancak hesaplama yöntemlerinin temelde farklı olduğunu bilmek gerekir. APR (Yıllık Faiz Oranı), yalnızca ana para üzerinden basit faiz hesaplar; sabit bir oran sunar ve kazanılan faizin yeniden yatırıma eklenmesini dikkate almaz. Buna karşılık, APY (Yıllık Getiri Oranı) bileşik faizi formülüne dâhil eder ve yıl boyunca belirli aralıklarla faiz ödemelerini otomatik olarak yatırımcının portföyüne ekler.
APR ile APY arasındaki bu ayrım, aynı baz faiz oranına sahip hesaplar karşılaştırıldığında daha net ortaya çıkar. Bileşik faiz, “etkin yıllık oran” olarak da bilinir ve hem ilk yatırımı hem de biriken faizleri kapsayarak toplam getiride kartopu etkisi oluşturur. Faizin ne kadar sık bileşik hale getirildiği, APY ile APR arasındaki farkı doğrudan etkiler—bileşikleme sıklığı arttıkça (örneğin günlük veya aylık), yıllık getiri farkı da büyür. Bu nedenle, aynı ana para tutarında APY hesabı her zaman eşdeğer APR hesabından daha fazla getiri sağlar; iki gösterge arasındaki tercih, bilinçli finansal kararlar için kritik önemdedir.
Kriptoda APR ile APY getirilerinin hesaplanması, APR için oldukça basittir; ana para doğrudan yıllık faiz oranı ile çarpılır. Örneğin, bir DeFi protokolüne 10.000 USDC yatırıp %5 APR sunuluyorsa, yıllık getiri 500 USDC olur (10.000 × 0,05 = 500). Aynı şekilde, bir kullanıcı 1 Ethereum (ETH) kredisi alıp %4 APR öderse, bir yıl sonunda 1,04 ETH geri ödemesi gerekir (1 + 0,04 = 1,04 ETH).
APY hesaplaması ise bileşik dönemleri dikkate alan daha gelişmiş bir formül gerektirir: APY = (1 + r/n)^n - 1; burada “r” yıllık faiz oranını, “n” ise yıldaki bileşik dönem sayısını gösterir. Örneğin, bir DeFi platformu USDC için yarı yıllık bileşikleme (n=2) ile %5 APY sunuyorsa, formül şöyle uygulanır: (1 + 0,05/2)^2 - 1 = 0,0506 veya %5,06. 10.000 USDC yatırıldığında yıllık getiri 506 USDC olur; bu, eşdeğer APR hesabından 6 USDC fazladır. Bu örnek, bileşikleme sıklığının getiri üzerinde anlamlı bir fark yaratabileceğini gösterir.
Kripto ekosistemi, APR ve APY göstergelerini farklı finansal hizmet ve yatırım fırsatlarında kullanır. Staking ödüllerinde, Ethereum ve Solana gibi proof-of-stake (PoS) blokzincirleri, ağ katılımcılarını kripto varlıklarını kilitleyerek doğrulama ödülleri almaya teşvik eder; getiriler genellikle APR veya APY olarak ifade edilir. Stake edilen kripto miktarı arttıkça, işlem doğrulama ve faiz kazanma olasılığı da yükselir.
Aave, MakerDAO ve Compound Finance gibi DeFi borç alma-verme protokolleri, hem borç verenler hem de borç alanlar için faiz oranlarını göstermek amacıyla bu göstergeleri kullanır. Bu protokoller, kullanıcıların kripto cüzdanlarını bağlayarak dijital varlık yatırımı veya kredi alma gibi hizmetlere erişmesini sağlar; APY veya APR oranları karar alma sürecinde yol göstericidir.
Merkeziyetsiz platformlarda getirili çiftçilik (yield farming), likidite sağlayıcıların kripto varlıklarını işlem havuzlarına yatırıp işlem hacmine göre getiri elde etmesiyle uygulanır. Ayrıca, Nexo gibi merkezi platformlar ve kripto şirketleri, staking, borç alma ve borç verme gibi faaliyetler için APY veya APR oranları sunarak faizli yatırım fırsatlarını farklı platform türlerinde erişilebilir hale getirir.
APR ve APY seçenekleri arasında hangisinin “daha iyi” olduğu, kullanıcının borç veren mi yoksa borç alan mı olduğuna göre değişir. Kripto yatırımıyla ödül kazanmak isteyenler için APY genellikle daha avantajlıdır; çünkü bileşik faiz, ana para üzerinden zamanla maksimum getiri sağlar. Otomatik yeniden yatırım sayesinde kazançlar katlanarak büyür ve basit faizden çok daha yüksek getiri elde edilir.
Borçlular ise APR tabanlı kredileri tercih ederler; çünkü bileşik faiz etkisi olmadan sabit ve öngörülebilir bir faiz öderler. APR ile borçlu, ana kredi tutarı üzerinden sabit bir faiz öder ve birikmiş faiz üzerinden ek faiz oluşmaz. Bu sayede APR, borçlanma maliyetini kontrol altında tutmak isteyenler için daha şeffaf ve ekonomik bir seçenektir. APR ve APY arasındaki temel farkı bilmek, kullanıcıların finansal hedeflerine uygun stratejik tercihler yapmasına olanak tanır; ister getiri maksimizasyonu, ister maliyet minimizasyonu amaçlansın.
DeFi platformları, APR ve APY oranlarını genellikle resmi web sitelerinde kolay erişim ve karşılaştırma için belirgin şekilde gösterir. Örneğin, Lido Finance ana sayfasında Ethereum, Solana ve Polygon gibi kripto varlıklar için güncel APR oranlarını sunar. Benzer şekilde, Aave “Markets” sekmesinde USDC ve USDT gibi dijital varlıklar için APY oranlarını listeler; böylece kullanıcılar, APR ve APY oranlarını karşılaştırırken potansiyel getiri veya maliyeti doğrudan görebilirler.
DeFi analiz araçları, ekosistemdeki faiz oranlarına dair kapsamlı bilgi sunar. DeFiLlama gibi popüler platformlar, “Yields” sekmesinde farklı DeFi protokollerinden tahmini ödülleri toplam piyasa değerine göre sıralar. Bu tür araçlar en yüksek oranları kolayca bulmayı sağlasa da, kullanıcılar özellikle aşırı yüksek getiri vadeden oranları değerlendirirken dikkatli olmalıdır.
Geçmişteki örnekler, stabilcoinlerde olağanüstü yüksek APY sunan platformların yeterli hacmi sürdüremediğinde bu oranların kalıcı olamayacağını gösteriyor. Bu tür olaylar, rakiplerine göre çok daha yüksek APY sunan platformlara yatırım yapmadan önce kapsamlı araştırma yapılmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor; çünkü bu oranlar yüksek güvenlik riski veya sürdürülemez iş modeli işareti olabilir.
APR ve APY göstergeleri arasındaki ayrımı anlamak, kripto ekosistemine staking, borç verme, borç alma ya da getirili çiftçilik ile katılan herkes için vazgeçilmezdir. Her iki gösterge de yıllık faiz ölçer; ancak APY’nin bileşik faizi içermesi, mevduat sahipleri için APR’ye göre daha yüksek getiri, borçlular için ise daha fazla maliyet anlamına gelir. APY hesaplarında bileşik dönemlerin sıklığı toplam getiriyi doğrudan etkiler; bu yüzden yalnızca baz faiz oranı değil, yeniden yatırım periyodu da değerlendirilmelidir.
DeFi küresel ölçekte gelişmeye devam ederken, bu oranları doğru şekilde hesaplayıp karşılaştırmak, kişisel finansal hedeflere uygun bilinçli kararların temelini oluşturur. Ancak, yüksek getiri arayışını dikkatli araştırma ile dengelemek gerekir; çünkü aşırı cazip oranlar, altında yatan riskleri veya sürdürülemez iş modellerini gösterebilir. Platformları ve iş modellerini detaylıca inceleyip, analiz araçlarıyla farklı protokollerde APR ve APY oranlarını karşılaştırarak, kripto yatırımcıları getirilerini optimize ederken risklerini de etkin şekilde yönetebilirler.
APY ile kazanç elde etmek genellikle daha avantajlıdır. Bileşik faiz içerdiği için, uzun vadede APR’ye göre daha yüksek getiri sağlayabilir.
Kriptoda %10 APR, yatırdığınız tutarın yıllık olarak %10’unu kazandığınız anlamına gelir. Örneğin, 1.000 $ yatırdığınızda, bir yıl sonunda basit faizle 100 $ getiri elde edersiniz.
Kriptoda APR, dijital varlıklar üzerinden yıllık tahmini getiriyi gösterir; bileşik faiz içermez. Yıllık kar veya zararı ifade eder ve farklı kripto yatırımlarının getirilerini karşılaştırmak için kullanılır.
Kriptoda %10 APY, yatırımınızdan yıllık %10 getiri elde edeceğiniz anlamına gelir; bileşik faiz dahildir. Kripto varlıklarınızı tutarak veya stake ederek bir yıl boyunca toplam getirinizi gösterir.











