Bu hafta Kripto Varlıklar piyasasında bir dizi önemli olay gerçekleşecek, bunlar arasında en çok dikkat çeken ise Eylül ayı CPI verilerinin açıklanmasıdır. Bu veri, hükümetin kapanma sürecinde yayımlanacak olup, piyasa yönü üzerinde önemli bir rehberlik sağlayacaktır. Şu anda, piyasanın Ekim ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi beklediği genel olarak kabul edilmektedir, bu da makro Likidite üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
Bu arada, Federal Rezerv'in Salı günü stabilcoinler ve tokenizasyon konularını tartışmak üzere bir ödeme inovasyonu toplantısı yapmayı planladığı bildirildi. Bu, düzenleyicilerin kripto alanına yönelik tutumlarının daha olumlu bir hale geldiğini göstermektedir. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) başkanı, ABD'nin kripto alanındaki gelişiminin on yıl geride olduğunu itiraf etti ve acil olanın yenilikçi bir düzenleyici çerçeve oluşturmak olduğunu belirtti. Bu beyan, düzenleyicilerin kripto ekonomisinin gelişimine hızla uyum sağladıklarını yansıtmaktadır.
Bununla birlikte, Japonya'nın da bankaların Bitcoin gibi kripto varlıklara yatırım yapmasına izin verme konusunda düşündüğü, bu adımın kripto varlıkların ana akıma girmesini daha da hızlandıracağı belirtiliyor.
Kısa vadede piyasalarda bir geri çekilme yaşanmasına rağmen, kurumsal yatırımcılar ve düzenleyici olumlu gelişmeler piyasaya girmeyi hızlandırıyor. Ünlü analist Tom Lee, mevcut piyasanın temkinli duygusunun tam olarak yatırımcılara dipten alım yapma fırsatı sunduğunu düşünüyor.
Genel olarak, kripto pazarının kısa vadede dalgalanmalara maruz kalabileceği doğru olsa da, uzun vadede düzenleyici ortamın iyileşmesi, kurumsal yatırımcıların katılması ve makroekonomik politikaların desteği, kripto varlıklar pazarının gelecekteki gelişimi için iyimser bir tablo çizmektedir. Yatırımcılar kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına dikkat ederken, aynı zamanda uzun vadeli gelişim trendlerine de odaklanmalı ve potansiyel yatırım fırsatlarını değerlendirmelidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Bu hafta Kripto Varlıklar piyasasında bir dizi önemli olay gerçekleşecek, bunlar arasında en çok dikkat çeken ise Eylül ayı CPI verilerinin açıklanmasıdır. Bu veri, hükümetin kapanma sürecinde yayımlanacak olup, piyasa yönü üzerinde önemli bir rehberlik sağlayacaktır. Şu anda, piyasanın Ekim ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi beklediği genel olarak kabul edilmektedir, bu da makro Likidite üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
Bu arada, Federal Rezerv'in Salı günü stabilcoinler ve tokenizasyon konularını tartışmak üzere bir ödeme inovasyonu toplantısı yapmayı planladığı bildirildi. Bu, düzenleyicilerin kripto alanına yönelik tutumlarının daha olumlu bir hale geldiğini göstermektedir. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) başkanı, ABD'nin kripto alanındaki gelişiminin on yıl geride olduğunu itiraf etti ve acil olanın yenilikçi bir düzenleyici çerçeve oluşturmak olduğunu belirtti. Bu beyan, düzenleyicilerin kripto ekonomisinin gelişimine hızla uyum sağladıklarını yansıtmaktadır.
Bununla birlikte, Japonya'nın da bankaların Bitcoin gibi kripto varlıklara yatırım yapmasına izin verme konusunda düşündüğü, bu adımın kripto varlıkların ana akıma girmesini daha da hızlandıracağı belirtiliyor.
Kısa vadede piyasalarda bir geri çekilme yaşanmasına rağmen, kurumsal yatırımcılar ve düzenleyici olumlu gelişmeler piyasaya girmeyi hızlandırıyor. Ünlü analist Tom Lee, mevcut piyasanın temkinli duygusunun tam olarak yatırımcılara dipten alım yapma fırsatı sunduğunu düşünüyor.
Genel olarak, kripto pazarının kısa vadede dalgalanmalara maruz kalabileceği doğru olsa da, uzun vadede düzenleyici ortamın iyileşmesi, kurumsal yatırımcıların katılması ve makroekonomik politikaların desteği, kripto varlıklar pazarının gelecekteki gelişimi için iyimser bir tablo çizmektedir. Yatırımcılar kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına dikkat ederken, aynı zamanda uzun vadeli gelişim trendlerine de odaklanmalı ve potansiyel yatırım fırsatlarını değerlendirmelidir.