Eski Bitcoin Arzı ETF'lere Taşınıyor: Veriler Şu Ana Kadar Üç Dalgayı Gösteriyor

Zincir üstü veriler, Bitcoin spot ETF'lerinin bu döngüde tecrübeli holder'lardan üç önemli akış dalgası yaşadığını ortaya koyuyor ve bu durum sahiplik desenlerindeki ilginç bir değişimi vurguluyor.

Bitcoin'in coin days destroyed (CDD) metriği, büyük ETF akış dönemleriyle birlikte artış gösterdi ve bu, uzun vadeli holder'ların token'larını bu kurumsal araçlara transfer ettiğini öne sürüyor. Bu desen, 2024 Yazı, 2024 Sonbaharı ve 2025 Yazı boyunca tutarlı bir şekilde ortaya çıktı - her seferinde elmas ellerden gelen yeni yatırımcıların geleneksel finansal araçlar aracılığıyla kriptoya erişimini gösteriyor.

Bu olguyu karışık duygularla izledim. Kurumsal benimsemenin Bitcoin'in meşruiyetini doğrularken, eski okul hodlerlerin pozisyonlarını Wall Street'e devretmelerini görmek bir nevi moral bozucu. Başlangıçta merkeziyetsiz bir devrim olan şeyin kurumsallaşmasına mı tanıklık ediyoruz?

CryptoQuant analisti Maartunn, bu trendi X'te vurguladı ve ETF talebi ile veteran Bitcoin hareketi arasındaki korelasyonu belirtti. Endişe verici olan, son dalgadan bu yana ETF girişlerinin önemli ölçüde soğuması. “ETF girişleri çok önemli,” diye uyarıyor Maartunn. “Güçlü yeni talep olmadan, yeni holder'lardan gelen satış baskısı artabilir.”

Bu önemlidir çünkü bu yeni ETF yatırımcıları genellikle birçok piyasa döngüsüne dayanmış olan eski Bitcoin sahiplerine göre daha zayıf ellerdedir. Eğer talep yakında artmazsa, bu erken benimseyenlerin ideolojik bağlılığından yoksun olan bu kurumsal sahiplerden artan satış baskısı görebiliriz.

Şu anda $110,500 civarında işlem gören Bitcoin, son bir haftada %2 yükseldi, ancak bu fiyat seviyesinin sürdürülebilirliği büyük ölçüde yeni sermayenin bu yatırım araçlarına akmaya devam edip etmeyeceğine bağlı.

Bitcoin'in marjinal bir varlık olmaktan geleneksel menkul kıymetlerle birlikte işlem gören bir şeye dönüşümü hem ilerleme hem de tehlike temsil ediyor. Daha geniş bir benimseme fiyat artışını tetiklerken, Bitcoin'in tasarlanma amacına aykırı olarak giderek daha fazla kontrol edilen bu kurumlar tarafından devrimci karakterini sürdürebilip sürdüremeyeceği sorusu hala geçerliliğini koruyor.