Değer deposu alanındaki rekabet giderek daha da yoğunlaşıyor. Ekonomist Peter Schiff, düşündürücü bir görüş ortaya koydu: Altın, Bitcoin'in en büyük rakibi olabilir. Schiff, altının piyasa performansının ve konumunun, Bitcoin'in bir değer deposu aracı olarak cazibesini doğrudan etkileyeceğine ısrarla inanıyor.
Şiff'in temel argümanı, altın ile Bitcoin arasında var olan potansiyel bir ikame ilişkisine dayanmaktadır. Altın fiyatlarının sürekli olarak yükselmesi ve tarihi zirveleri aşması durumunda, yatırımcıların altına olan ilgisinin artabileceğini ve bunun kripto para piyasasından sermayenin çıkmasına yol açabileceğini belirtiyor. Şiff, 2025 yılının Ağustos ayındaki zirveden itibaren, altın cinsinden Bitcoin değerinin yaklaşık %32 düştüğünü örnek vermiştir ve bunu altının Bitcoin'in pazar payını aşındırması olarak yorumlamıştır.
Shiff, altının istikrarını sürekli vurgularken, Bitcoin'in dalgalanması ve spekülatif doğası hakkında şüphelerini dile getirdi. Bitcoin'in gerçek bir para yerine daha çok bir spekülatif varlık olduğunu ve somut bir içsel değerden yoksun olduğunu düşünüyor.
Piyasa dinamikleri, bir ölçüde Schiff'in görüşünü destekliyor gibi görünüyor. Morgan Stanley'in araştırma raporu, belirli piyasa koşullarında altın ve Bitcoin arasında gerçekten de bir para akışının birbirini etkileyen bir durumu olduğunu belirtmişti. Örneğin, bazen altın ETF'sinden çıkan paranın Bitcoin ETF'sine aktığı durumlar ortaya çıkabiliyor.
Schiff, ayrıca merkez bankalarının her yıl 1000 tonun üzerinde altın alımı yaparak Bitcoin'i seçmemiş olmasının, Bitcoin'in küresel rezerv varlığı olarak statüsünü sorgulamak için sıkça alıntıladığı bir gerçektir. Bu fenomen, geleneksel finans kurumlarının farklı değer deposu yöntemlerine olan tercihleri hakkında düşünceleri gerçekten tetikledi.
Ancak, finansal piyasanın sürekli evrimi ile birlikte, değer deposu kavramının da sürekli genişlediğini unutmamalıyız. Bitcoin, yeni bir dijital varlık olarak, benzersiz özellikleri ve potansiyel avantajları göz ardı edilemez. Gelecekte, piyasa, altın ve Bitcoin'in farklı senaryolar altında kendi avantajlarını sergilemesine tanıklık edebilir ve birlikte çeşitli bir değer deposu ekosistemi oluşturabilir.
Bu değer deposu üzerine süren tartışma, yalnızca geleneksel ile yenilik arasındaki çarpışmayı yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda finansal piyasa katılımcılarının gelecekteki ekonomik şekillere dair farklı beklentilerini de sergiliyor. Nihai sonuç ne olursa olsun, bu tartışma değer, para ve servetin doğası üzerine daha derin düşünmemizi teşvik edecektir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
5 Likes
Reward
5
3
Repost
Share
Comment
0/400
RuntimeError
· 3h ago
Altın Muhafazakâr Parti dijitalleşmeyi tamamen anlamıyor.
View OriginalReply0
DAOdreamer
· 3h ago
Altın standardı geri dönebilir mi? Rüya görmek.
View OriginalReply0
WhaleWatcher
· 3h ago
Altın takılar boyunda takılabilir, kripto dünyasında böyle bir ayrıcalık var mı?
Değer deposu alanındaki rekabet giderek daha da yoğunlaşıyor. Ekonomist Peter Schiff, düşündürücü bir görüş ortaya koydu: Altın, Bitcoin'in en büyük rakibi olabilir. Schiff, altının piyasa performansının ve konumunun, Bitcoin'in bir değer deposu aracı olarak cazibesini doğrudan etkileyeceğine ısrarla inanıyor.
Şiff'in temel argümanı, altın ile Bitcoin arasında var olan potansiyel bir ikame ilişkisine dayanmaktadır. Altın fiyatlarının sürekli olarak yükselmesi ve tarihi zirveleri aşması durumunda, yatırımcıların altına olan ilgisinin artabileceğini ve bunun kripto para piyasasından sermayenin çıkmasına yol açabileceğini belirtiyor. Şiff, 2025 yılının Ağustos ayındaki zirveden itibaren, altın cinsinden Bitcoin değerinin yaklaşık %32 düştüğünü örnek vermiştir ve bunu altının Bitcoin'in pazar payını aşındırması olarak yorumlamıştır.
Shiff, altının istikrarını sürekli vurgularken, Bitcoin'in dalgalanması ve spekülatif doğası hakkında şüphelerini dile getirdi. Bitcoin'in gerçek bir para yerine daha çok bir spekülatif varlık olduğunu ve somut bir içsel değerden yoksun olduğunu düşünüyor.
Piyasa dinamikleri, bir ölçüde Schiff'in görüşünü destekliyor gibi görünüyor. Morgan Stanley'in araştırma raporu, belirli piyasa koşullarında altın ve Bitcoin arasında gerçekten de bir para akışının birbirini etkileyen bir durumu olduğunu belirtmişti. Örneğin, bazen altın ETF'sinden çıkan paranın Bitcoin ETF'sine aktığı durumlar ortaya çıkabiliyor.
Schiff, ayrıca merkez bankalarının her yıl 1000 tonun üzerinde altın alımı yaparak Bitcoin'i seçmemiş olmasının, Bitcoin'in küresel rezerv varlığı olarak statüsünü sorgulamak için sıkça alıntıladığı bir gerçektir. Bu fenomen, geleneksel finans kurumlarının farklı değer deposu yöntemlerine olan tercihleri hakkında düşünceleri gerçekten tetikledi.
Ancak, finansal piyasanın sürekli evrimi ile birlikte, değer deposu kavramının da sürekli genişlediğini unutmamalıyız. Bitcoin, yeni bir dijital varlık olarak, benzersiz özellikleri ve potansiyel avantajları göz ardı edilemez. Gelecekte, piyasa, altın ve Bitcoin'in farklı senaryolar altında kendi avantajlarını sergilemesine tanıklık edebilir ve birlikte çeşitli bir değer deposu ekosistemi oluşturabilir.
Bu değer deposu üzerine süren tartışma, yalnızca geleneksel ile yenilik arasındaki çarpışmayı yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda finansal piyasa katılımcılarının gelecekteki ekonomik şekillere dair farklı beklentilerini de sergiliyor. Nihai sonuç ne olursa olsun, bu tartışma değer, para ve servetin doğası üzerine daha derin düşünmemizi teşvik edecektir.