Kripto Varlıklar piyasası yüksek dalgalanması ile ünlüdür, tek günde %10'dan fazla fiyat dalgalanması yaygındır. Bu özellik hem hızlı kazanç fırsatları sunmakta hem de büyük riskler içermektedir. Birçok yatırımcı pozisyon yönetimindeki hatalardan dolayı önemli kayıplar yaşamıştır; ya büyük pozisyon nedeniyle piyasa sert dalgalandığında ağır kayıplar yaşamışlardır ya da küçük pozisyon nedeniyle önemli kazanç fırsatlarını kaçırmışlardır.

Bu zorlu pazarda uzun vadeli hayatta kalmak ve istikrarlı kazançlar elde etmek için pozisyon yönetimi sanatını ustaca kavramak son derece önemlidir. İşte bazı temel ilkeler ve stratejiler:

Ana ilke, ana parayı korumaktır. Tek bir işlemin kaybı, ana paranın %2-%4 aralığında sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir. Örneğin, 100.000 ana para için, tek bir işlemin maksimum kaybı 4.000'i geçmemelidir. Bu şekilde, olumsuz piyasa koşullarında bile işlemlere devam etmek için yeterli fon bulunmasını sağlamak mümkündür.

İkincisi, kripto varlıklar pazarının yüksek dalgalanmasını tam olarak kavramak önemlidir. Geleneksel hisse senedi pazarına kıyasla, kripto varlıkların yıllık dalgalanma oranı 2-3 kat daha yüksek olabilir. Bu nedenle, pozisyon stratejisi belirlerken daha temkinli olunması gerekmektedir; genellikle hisse senedi yatırımlarına göre pozisyonun yaklaşık %30 daha düşük olması önerilir.

Pozisyon yönetimi dinamik olmalıdır. Boğa piyasası dönemlerinde pozisyonu %50-%70 arasında tutmak mümkündür; ayı piyasası dönemlerinde ise pozisyonu %30'un altına sıkıştırmak gerekir. Ayrıca, farklı türdeki kripto varlıklar (örneğin, ana akım coinler, küçük piyasa değerine sahip coinler, kaldıraçlı işlemler vb.) için de farklı pozisyon oranları uygulanmalıdır.

Gerçek uygulamada, "üç aşamalı" sermaye dağıtım stratejisi kullanılabilir: anaparanın üç parçaya bölünmesi, %10'un piyasa yönünü denemek için, %20'sinin trendle birlikte pozisyon artırmak için, diğer %20'sinin ise aşırı piyasa koşullarına karşı yedek sermaye olarak kullanılması.

Farklı kripto varlıkların risk özelliklerine göre pozisyon dağılımı yapmak da önemlidir. Örneğin, %15-25 oranında bir fonun Bitcoin veya Ethereum gibi ana coinlerde kullanılması önerilirken, küçük piyasa değerine sahip coinler için tek bir coin pozisyonu %5'i geçmemelidir. Kaldıraçlı işlemler için risk marjının ana paranın %10'unu aşmaması önerilir.

Başka bir etkili yöntem, durdurma kaybı seviyesini kullanarak uygun pozisyon büyüklüğünü geri hesaplamaktır. Örneğin, %6'lık bir durdurma kaybı aralığı belirlendiğinde, 100.000'lik bir ana para için maksimum kabul edilebilir zarar miktarı 6.000 TL olur. Buna göre uygun pozisyon büyüklüğü yaklaşık 50.000 TL olarak hesaplanabilir, ancak daha sağlam olmak için gerçek pozisyonun yaklaşık 30.000 TL civarında tutulması önerilir.

Piyasa döngülerinin değişimi ile birlikte, yatırımcıların da pozisyonlarını zamanında ayarlamaları gerekmektedir. Ayı piyasasında, tek seferlik işlemdeki deneme yanılma maliyeti %5-%8 arasında tutulmalıdır. Ancak boğa piyasasının başında, pozisyonu yavaş yavaş %50-%70'e çıkarmak mümkündür, fakat boğa piyasasının sonuna doğru yaklaşık %30'luk bir fonun nakite dönüştürülmesi, olası piyasa düzeltmelerine karşı önlem almak için gereklidir.

Son olarak, duygusal ticaret birçok yatırımcının başarısız olmasının başlıca nedenlerinden biridir. Önceden detaylı bir ticaret planı hazırlamanız, her bir coin için pozisyonun %20'yi geçmemesi gerektiğini sıkı bir şekilde kontrol etmeniz ve ardışık üç kez kayıptan sonra hemen ticareti durdurup analiz yapmanız önerilir.

Kripto varlıklar piyasasında kesin bir kazanma stratejisi olmasa da, sıkı pozisyon yönetimi ve risk kontrolü ile yatırımcılar uzun vadeli hayatta kalma ve kâr elde etme olasılıklarını büyük ölçüde artırabilirler. Başarılı yatırımcılar genellikle piyasa dalgalanmalarında sakin kalabilen, ticaret disiplinine sıkı bir şekilde uyan ve piyasa değişikliklerine göre stratejilerini esnek bir şekilde ayarlayabilen kişilerdir.