Son zamanlarda, 10/11'deki düşüşün ardından piyasaya baktığımda iki oldukça garip nokta fark ettim - ve belki de birçok kişi benimle aynı görüşte olmayacak, ama gelin daha dikkatli bakalım.

İlk nokta: herkes o gün “kara kuğu”dan sonra birçok piyasa yapıcının temizlendiğini, bir dizi altcoin'in neredeyse likiditesini kaybettiğini söylüyor. Ama tuhaf bir şey var - uzun zamandır “ölü” gibi görünen bir shitcoini izliyordum, ama order book'u kontrol ettiğimde, likiditenin hala yoğun olduğunu, piyasadan çıkma belirtilerinin olmadığını gördüm. Para nereden geliyor? Hala o order book'u destekleyen kim var?
İkinci nokta: dışarıdan bakıldığında, 11 Ekim'deki düşüş, ABD-Çin ticaret savaşının yeniden patlak verme endişesinin bir sonucu olarak görülebilir ve bu da panik satış psikolojisini beraberinde getirdi. Ancak derinlemesine bakıldığında, bu düşüşün yapısı önceki düşüşlerden tamamen farklıdır.
Talep - arz doğrultusunda yavaş yavaş düşmek yerine, likidite krizi özelliği taşıyor - fiyatı umursamadan, toplu satışlar, 12/3/2020 çöküş modeliyle tamamen aynı (312).
Ve daha da tuhaf olan şey: en kaotik anlarda, büyük paralar BTC ve ETH'yi bir dizi altcoin'e çeviriyor, bu da altcoin/BTC ve altcoin/ETH paritelerinin tarihsel işlem hacmine ulaşmasına neden oluyor.
Bu kesinlikle küçük yatırımcıların eylemi değil - daha çok "akıllı para"nın, kalabalığın korkusunu kullanarak sessizce "kanlı" coinleri bir araya toplaması gibi.
Elbette, "komplo teorisi" yaptığımı söyleyebilirsiniz. Ama piyasanın her zaman iki katmanı vardır: gördüğümüz şey - ve altında gerçekleşen şey.