Ekim ayının sonuna yaklaşırken, küresel finans dünyasının gözleri yeniden ABD Merkez Bankası'nın hareketlerine odaklanıyor. Birçok uluslararası ünlü medya kuruluşu, ABD Merkez Bankası'nın 28-29 Ekim tarihlerindeki para politikası toplantısında muhtemelen 25 baz puanlık bir faiz indirimini açıklayacağını bildirdi. Bu adım, 2025 yılının ikinci yarısındaki en önemli politika ayarlaması olarak görülüyor.



Finansal piyasalar bununla ilgili bir ön değerlendirme yapmış gibi görünüyor. Federal fon oranı vadeli işlemlerinin fiyatlaması, yatırımcıların "Ekim'de faiz indirimi" beklentisinin %90'ı aştığını yansıtıyor. Ancak, bu seferki Fed faiz indiriminin arka planı geçmişteki gevşeme döngülerinden önemli ölçüde farklıdır; hem mevcut ekonomik duruma pasif bir yanıt hem de yeni bir risk dalgasının tetikleyicisi olma potansiyeline sahip.

Enflasyon oranı uzun vadeli %2 hedefinin üzerinde kalmaya devam etmesine rağmen, ABD ekonomisi son zamanlarda belirgin bir soğuma belirtisi gösteriyor. En son açıklanan tarım dışı istihdam verileri, iki ay üst üste düşüş gösterdi ve istihdam piyasasında yapısal bir zayıflık belirmeye başladı; tüketici güven endeksi ve imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) eş zamanlı olarak geriledi ve sermaye piyasalarında da büyüme ivmesinin yetersiz olduğuna dair belirtiler ortaya çıktı.

Daha da endişe verici olan, ABD hükümetinin "kısmi kapanması" nedeniyle bazı önemli ekonomik verilerin yayınlanmasında gecikmeler yaşanmasıdır; bu da Federal Rezerv'in karar alırken bilgi eksikliği ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Bazı analizlerin belirttiği gibi, Federal Rezerv şu anda "her zamankinden daha düşük bir görünürlükle faiz indirme" ile karşı karşıyadır.

Kritik verilerin eksik olduğu bir durumda, Federal Rezerv hâlâ piyasa istikrarını ve ekonomik büyümeyi sürdürmek için harekete geçmek zorunda kalabilir. Belirsizlik içinde önemli kararlar alma baskısı, mevcut ekonomik ortamın karmaşıklığını ve merkez bankası karar alma süreçlerinin zorluğunu vurgulamaktadır.

Faiz indirimine yönelik beklentilerin artmasıyla birlikte, finansal piyasalar Federal Rezerv'in her hareketine ve beyanatına yakından odaklanacak. Bu durum sadece kısa vadeli piyasa yönünü değil, aynı zamanda küresel ekonomik dengeleri de derin bir şekilde etkileyecektir. Ekonomik veriler ile politika beklentileri arasındaki hassas dengede, Federal Rezerv'in kararları şüphesiz ki önümüzdeki dönemde küresel finansal piyasaların yön göstericisi olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • 5
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)